29 Nisan 2011 Cuma

François Truffaut'nun en sevdiğim filmi olan "Jules ve Jim"in müziklerinden birisi. Çok sevdiğim için burada da paylaşmak istedim. Bu arada, Thelma ve Louis'in final sahnesinde de sanki bu filmden etkilenilmiş diye düşünüyorum. 


Hizmette sınır yok sevgili bloggerlar, şarkının sözlerini de nereden bulmuşsam bulmuşum bir ara, bilgisayarıma kaydetmişim. Buyurunuz efenim, merak eden olursa: 

bancoların sesinde tanıdım,
beni böylesi etkileyen meraklı tebessümü
sesi, öyle çekici, güzel beyaz yüzü
hiç olmadığı kadar çarptılar beni.

onu dinlerken sarhoş oldum
alkol unutturuyor zamanı
hissederek uyandım
yanan alnımda dudaklarını.

birbirimizi tanıdık, tekrar tanıdık
gözden kaybettik, yine kaybettik
tekrar buluştuk, tekrar ayrıldık
hayatın girdabında

dönmeye devam ettik
birbirimize sarılmış
birbirimize sarılmış
sonra ısındık

herkes kendi yoluna gitti
hayatın girdabında
bir gece tekrar gördüm onu
tekrar düştü kollarıma

birbirimizi tanıyınca
tekrar tanışınca
neden kaybetmek gözden
gözden kaybetmek neden ?

yeniden buluşunca
yine alışınca
ayrılmak neden ?

ikimiz tekrar yola çıktık
hayatın girdabında
devam ettik dönmeye
sarılmış birbirimize
sarılmış birbirimize 

yüzükler vardı her parmağında
bileklerinde bilezikler, onlarca
ve şarkı söylüyordu öyle bir sesle
ki hemencecik içimi bir hoş etti

gözleri vardı, opalden gözleri
beni büyüleyen beni büyüleyen
solgun yüzünün hatları vardı
öyle femme fatale, beni muzırlaştıran

birbirimizi tanıdık, tekrar tanıdık
gözden kaybettik, yine kaybettik
tekrar buluştuk, tekrar ısındık
sonra ayrıldık

herkes kendi yoluna gitti
hayatın girdabında
dün gece tekrar gördüm onu
bu kadar zaman sonra……

27 Nisan 2011 Çarşamba

AŞKTAN KİM ÖLMÜŞ ?

Kendimi Bilirim Tabi, Bilmem mi =)

Mavi'min Güncesini mimlemişler. O da yanıtlamış, bitirirken de demiş ki, "ve gelelim mimlediklerime... ki onlar kendilerini bilirler ;)" Tabi bilirim ben kendimi, hem bilmeyip de ne yapayım? Ortadoğu ve Balkanlar'ın en üretken (!) blog yazarı olarak, zaten içim içimi yemekteydi, bloga birşey yazamadım diye. Fırsat ayak ucuma kadar gelmiş, teper miyim ?

O haldeeeee, geçiyorum yanıtlarıma: 


En sevdiğin 3 görsel : Kaş, Bahar dalları, Uyuyan Bebek.

En sevdiğin 3 ses : Su sesi, para sesi, erkek sesi =P Su sesi şaka değil, özellikle dalgaların kıyıya vurma sesine bayılırım, ikincisi baharda uyandığımda ya da işe doğru yürürken duyduğum kuş cıvıltıları, üçüncüsü de Buika'nın sesi.

En sevdiğin 3 tat : Zeytinyağlı yaprak ve lahana sarması, Amasra Salatası, Salçalı-Sarımsaklı Yoğurtlu Makarna (bunu yazarken kızartma da geldi bak aklıma aynı sosla)

En sevdiğin 3 koku : Banyo kokusu (hani temiz temiz, sabun sabun kokar ya), Hacışakir Leylak Sabunu'nun kokusu ve Sabah uyandığında mutfaktan burnuna gelen taze demlenmiş çay kokusu.

En sevdiğin 3 his; Sevdiklerime sarılmak ama sımsıkı, Uçak kalkışa ya da inişe geçerken içimin çekiliyor gibi olması ve çarşaf gibi masmavi bir denizde kulaç atmak.