13 Mayıs 2014 Salı

Orada bir GAP var.. Uzakta..

Şeytanın bacağını nihayet kırdım. AFSAD'ın GAP turundaydım. İki gün izin alıp 23 Nisan'la birleştirince, nurtopu gibi 5 günümüz oldu. İlk durağımız Halfeti. Baraj nedeniyle sular altında kalacak olan yer burası. Doğa, tarih, kültür, insanların yaşam alanları, evleri hepsi suya gömülecek. Yazık. 


12 Mayıs 2014 Pazartesi

AYŞE TATİLE ÇIKTI

Bir KHBAG Gezisi. Bir Kıbrıs Yazısı

Uçak bileti promosyonlarından sorumlu arkadaşımız Hamuki, taaaaaa 2013’ün Eylül ayında, 2014’ün 1 Mayıs’ı için Kıbrıs bileti aldırdı bize, ucuz diye. Başladık Mayıs ayını beklemeye. Vakit yaklaştıkça, ufak ufak organizasyonlara başladık. Konaklama, araba kiralama, gezilecek yerler listesi.

Derken, Lefkoşa’daydık. Havaalanında, kiraladığımız aracı bulduk. Volkan direksiyona geçti, Murat co-pilot olarak yanına oturdu. Araçta 7 kişi + Yusuf Yusuf olarak oturuyoruz. Yusuf niye sizinle diye soruyorsanız, e malum. Kıbrıs’ta trafik sağdan akıyor ve direksiyon sağda. Gelmeden önce de, Kıbrıs’ı iyi bilen bir arkadaşımız tarafından sıkı sıkı tembihlenmişiz: “Aman ha şoförlü araç kiralayın. Şaşırırsınız, paniğe kapılırsınız kaza yaparsınız” diye. Endişelerimizin yersiz olduğunu, Ortadoğu, Balkanlar ve yavru vatan Kıprıs’ın bıçkın sürücüsü Volkan kanıtlıyor. Murat’ın başarılı co-pilotluğunun da etkisiyle sağdan akan trafiğe çabucak alışıyoruz. 

Lefkoşa merkeze nasıl gideceğiz diye yoldan geçen bir amcaya soruyoruz. O da tarif ediyor. Gel gör ki hiçbirimiz tek kelime anlamıyoruz. Lokal Kıprıs’lı amcamıza, anlamış gibi yapıp “eyvallah teşekkür ederiz” deyip olay mahallinden uzaklaşıyoruz. Amcanın söylediklerinden sadece “round” kalmış hepimiz aklında. Kıprıslılar, trafikte bizim “göbek” olarak tarif ettiğimiz şeye “round” ya da “çember” diyorlar. Çemberleri sevdik çünkü geçiş üstünlüğü çemberden gelenlerde =D